9 Şubat 2008 Cumartesi

Emekli subayların MHP'ye tepkileri

Demokratik tavır güzel de; sayın emekli subaylar, bu tepkinizi görünce
"Hepinizin ortağı olduğu OYAK BANK yabancılara satılırken
neredeydiniz?" sorusu geliyor insanın aklına...

Emekli subaylar MHP"nin önüne siyah çelenk koydular. Daha doğrusu
koymaya çalıştılar zannediyorum... Genel Merkez"deki görevliler de
tepki gösterip engel oldu... Gazetelerde çıkan haberler böyle.
MHP"li görevliler bu protestoya hoşgörü gösterebilirdi. Elbette bu tür
demokratik tepki ve tavırlara tahammül etmek gerekir. Demokratik tavır
güzel de; sayın emekli subaylar, bu tepkinizi görünce "Hepinizin
ortağı olduğu OYAK BANK yabancılara satılırken neredeydiniz?" sorusu
geliyor insanın aklına...
Bana göre Cumhuriyetin en stratejik kurumlarından biriydi. Askeri
yatırımlara finans bulmak dünyanın en zor işidir. Gözünüzün önünde
bağıra bağıra yabana gidip elden çıktı. Mazereti de finansal sermaye
sıkıntısıydı. Üç yüz bin kişiyiz diyorsunuz. 10"ar bin dolar
verseydiniz OYAK BANK satılmazdı.
MHP"nin önüne siyah çelenk koymak biraz vurun abalıya olmuyor mu? MHP
Vakıflar Yasasına direniyor. AKP de yasayı çıkarmak istiyor. Bizzat
ATATÜRK"ün emriyle azınlık vakıflarının mal edinmemesini sağlayan ve
diğer yabancı vakıfların faaliyetlerini durduran yasanın yeniden
düzenlenerek Avrupa Birliği adına Meclis"ten geçirilmesine niye tepki
koymuyorsunuz?
Gücünüz başörtülü kızlara mı yetiyor?
MHP ve ülkücüler bu ülkenin bölünmez bütünlüğü, vatan toprağının
kutsallığı konusundaki hassasiyet noktasındaki geçmiş mücadeleleriyle
imtihanı çoktan geçmişlerdir.
Elbette mevcut MHP yönetiminin her yaptığını ülkücüler de
onaylamıyor.
Ama başörtü meselesi, ülkücülerin namusudur. Bayrak gibi, Ezan gibi,
Cumhuriyet gibi, üniter devlet yapısı gibi, vatanın ve milletin
bölünmez bütünlüğü gibi.
Bu konuların hiç birinden ülkücüler taviz vermez. Hatta bazen size
rağmen.
12 Eylül cuntacılarının yaptığı zulümler hala bedenimizde ve
zihnimizde. Biliyor musunuz daha 40 yaşını bile dolduramamış birçok
arkadaşımızı toprağa verdik. Sebebi Mamak"taki, Selimiye"deki,
Alemdağ"daki, Maltepe"deki ve benzeri askeri cezaevlerindeki
işkencelerdi.
Hala o nesilden 60"ı bulanı yok. 40 bilemediniz 45"inde ya kanserden
ya da o günlerden kalan arızalardan ölüyorlar.
Bütün bunlara rağmen biz Ordumuza sevdalıyız... Hem de karşılık
bulmayan sevdayla. Edebiyat dilinde buna "kara sevda" denir...
Bugün de şehit cenazelerinin tabutunun altında ülkücüler var.
Ayıptır. Bizi daha fazla incitmeyin. Gidin o çelenkleri, başta iktidar
partisi olmak üzere hak edenlerin kapılarına koyun...
Biz dün hangi hassasiyetler için mücadele ettiysek bugünde aynı
heyecanla, aynı ülkü ile, aynı mücadeleyi, aynı şekilde veririz.
Cumhuriyetimizin temel ilkelerine zerre halel getirtmeyiz.
Bu yolda sonuna kadar mücadelemizi verir, bunun sonuçlarına da
katlanırız.
MHP"ye başörtüsü meselesindeki duruşunu bahane ederek hücum etmek,
delikanlıyı sırtından vurmaya kalkmaktır. MHP bu çıkışıyla, inançları
kimsenin oyuncağı yaptırmayacağını net biçimde ortaya koymuştur..
Sayın emekli subaylar; ya ülkenin her "gerçek meselesi" için
samimiyetle tavrınızı koyup kamuoyunun oluşmasına katkı sağlayın veya
böyle işlerle hiç kafanızı yormadan lokallerinizde emekliliğin tadını
çıkarın.
Merak etmeyin, ülkemizin gerçek meseleleri konusunda Türkeş"in
BOZKURTLAR"ı sizin yerinize de yeteri kadar kafa yoruyor.
Sevgilerimizle...


Asri Karaarslan UZUN / yeniçağ

Hiç yorum yok: